ANTENATAL HİDRONEFROZ
Hamilelik sırasında, anne karnındaki bebeğin ultrasonografi ile muayenesi yaygın bir uygulamadır. Bu uygulama ile hamileliklerin yaklaşık %1’inde bebekte bir anomali tespit edilir. Bu anomalilerin yaklaşık üçte biri genital veya idrar yollarına aittir. İdrar yolları anomalilerinin yarısından fazlası ise böbrekte şişme yani hidronefrozla kendini gösterir.
Anne karnında hidronefrozun tespit edilmesi çok önemlidir, çünkü bu anomalilerin bir kısmı tedavi edilmezse doğum sonrasında böbrek yetmezliği ile sonuçlanabilir. Böbrekteki genişlemenin derecesi, genişlemenin nedeni ve hamilelik zamanı ile değişebilir. Ultrasonografi ile fetusun mesane ve böbreği en erken hamileliğin 15. Haftasında görülebilir ancak böbrekteki şişlik ancak 20 haftadan sonra belirgin olarak gözlemlenebilir. Hidronefroz görüldüğünde ayırıcı tanıda ya vezikoüreteral reflü ya da idrar yollarının herhangi bir yerinde darlık olduğu düşünülür. Bu bebekler ultrason ile yakından takip edilmelidir. Ağır olgularda idrar akımı yeterince iyi değilse, anne karnında amnion sıvısı azalır, buna bağlı bebeğin akciğer gelişimi durur. Bu bebeklerde genellikle düşük olur. Ancak olguların çoğunluğunda durum bu kadar ciddi değildir.
Hidronefroz varlığında en sık görülen anomaliler şunlardır:
Veziko üreteral reflü (VUR)
Üreterovezikal darlık (UVD)
Üreteropelvik darlık (UPD)
Posterior üretral valv (PUV)
Bebekte bu anomalilerin hangisinin olduğu genellikle doğum öncesinde kesin olarak anlaşılamaz. Anne karnında hidronefroz saptandığında genellikle miadında doğum beklenir. Posterior üretral valvli hastaların az bir kısmında anne karnında cerrahi müdahale gerekebilir.
Anne karnında saptanan fetüs anomalilerinin çoğunluğu hidronefrozdur. Bin fetustan 2 ile 9’unda ciddi hidronefroz mevcuttur.
Antenatal hidronefrozda gidişat çoğunlukla çok iyidir. Böbrekteki şişlik birçok bebekte zamanla kaybolur. Ancak az sayıda bebekte böbrek yetmezliği gelişimini önlemek için doğum sonrasında cerrahi müdahale gerekir. Ciddi hidronefrozlu hastaların %10 ile 20’sinde ameliyat gerektiren bir durum vardır.
Yukarıdaki hastalıklar içerisinde en sorunlu olan posterior üretral valvdir, doğum sonrasında bu olasılığın ekarte edilmesi gerekir.
Anomalilerin çoğunda hamilelik sırasında cerrahi girişim gerekmez. Doğumdan sonra bu bebekler öncelikle ultrasonografi ile izlenir ve gereken olgularda diğere tanı araçları kullanılarak anomali tespit edilmeye çalışılır.