SÜNNET
Sünnet normalde penis başını (glans penis) kaplayan deri katlantısının kesilerek vücuttan uzaklaştırılması işlemine sünnet diyoruz. Latin kökenli dillerde circumcisio sözcüğünden türetilen kelimeler kullanılır. Circumcisio çepeçevre kesmek anlamına gelir. Bu yazıda dini ve kültürel gerekçelerle yapılan erkek sünneti konu edilecektir.
Sünnet işlemini gösteren antik Mısır’a ait duvar resimlerinden, bu cerrahi işlemin 15.000 yıldır yapılmakta olduğunu anlıyoruz. Milattan önce 6000 yılına ait sünnetli mumyalar bulunmuştur. Sünnet dünyanın pek çok bölgesinde kültürel olarak benimsenmiştir. Amerika’nın keşfinde sünnetli kabileler bulunduğunu biliyoruz. Sünnetin dövme gibi kültürel aidiyet sağlamak için yapıldığına inanılmaktadır. Ortadoğu’da sünnetin en az 3000 yıllık geçmişi vardır. On dokuzuncu yüzyıl Avrupası’nda tıbbi tedaviye cevap vermeyen pek çok hastalığın tedavisinde sünnet önerilmiştir. Bunlar arasında baş ağrısı, şaşılık, astma, altını ıslatma gibi pek çok ilgisiz hastalık mevcuttur.
Sünnetin tıbben gerekli olup olmadığı yaklaşık 30 yıldır profesyoneller arasında tartışılmaktadır. Herhangi bir doğuştan idrar yolları anomalisi olmayan bir oğlan çocuğunda tıbben bir sünnet gerekliliği olmamakla birlikte, sık idrar yolu enfeksiyonu geçiren veya geçirme ihtimali yüksek olan vezikoüreteral reflülü veya posterior üretral valvli bebeklerde mutlaka sünnet uygulanmalıdır.
Sünnet derisi yeni doğan döneminde penis başına neredeyse yapışıktır ve elle açarak penis başını görmek çoğunlukla imkansızdır. Bu durum tamamen normaldir ve tek başına bir sünnet endikasyonu değildir. Zamanla, penis ereksiyonları ile birlikte sünnet derisi penis başından ayrılır ve penis başı daha görünür hale gelir. Yeni doğan ve erken bebeklik döneminde sünnet derisi ile oynandığında, sünnet derisinin uç kısmında bir darlık meydana gelir ve çocuk büyüdüğü halde penis başı sünnet derisinin dışına çıkamaz, bir farklı değişle sünnet derisi içine hapsolur. Bu duruma fimozis denir ve sünnet yapılması zorunlu hale gelir.
Çocukluk döneminde bazen sünnet derisi zorla geriye itildiğinde tekrar eski haline getirilemez. Bu duruma parafimozis diyoruz ve acilen cerrahi müdahale gerektiren bir durumdur.
Çocuk penisi ile oynadığında, sünnet derisinde veya penis başında bazı küçük deri çatlakları oluşur ve bunlar zamanla iltihaplanır. Bunlara sırasıyla postit veya balanit diye isimlendirilir. Bu iki durumda basit ılık su oturma banyoları ile, bazen de lokal merhemler ile çabucak iyileştirilebilirler. Bu enfeksiyonların tekrarlaması durumunda yine sünnet önerilir.
Sünnetin muhtemel yararları:
- Küçük oğlan bebeklerde ve ağır idrar yolları anomalisi olanlarda sünnet idrar yolu enfeksiyonu oranlarını azaltır
- Sünnetlilerde cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma oranı daha düşüktür.
- Penil Human Papilloma Virus enfeksiyonu sünnetlilerde daha düşüktür.
- İleri yaşlarda penis kanseri riski daha düşüktür.
Birinci madde dışındaki nedenler göz önüne alınacak olursa rutin sünneti önermiyoruz, sünnet kararını aileye bırakıyoruz.
Sünnetin mutlaka yapılmaması gerek durumlar ise penis anomalilerinin varlığıdır (hipospadias, penis eğriliği). Bu durumlarda sünnet derisi cerrahi düzeltme sırasında kullanılacağından sünnet yapılmaması gerekir.
Sünnet uygulama yaşı çok tartışmalı bir konudur. Örneğin Birleşik devletlerde hastanede doğan oğlan bebeklerin %50sinden fazlası tıbbi gerekçelerle doğumdan hemen sonra sünnet edilmektedir. Ancak yeni doğan sünnetinde idrar deliğinde darlık gelişme olasılığı bulunduğundan, bu yaştaki sünneti biz önermiyoruz. İki ile beş yaş arasındaki oğlanlarda sünnetin psikolojik zararı olabileceği söylenegelmektedir. Çoğunlukla Freudyen psikiyatristler bunu savunmaktadırlar. Bizce sünnetin psikolojik olarak çocuğu etkilemesindeki en önemli neden sünnetin çocuğun rızası dışında, zorla uygulanmasıdır. Bu olay Türkiye’de çok yaygındır. Sünnet yaşı olarak biz ya iki yaşından önce yapılmasını (çocuklar 6-24 ay arası operasyonları hatırlamıyorlar) ya da kendi istediği yaşta (çoğunlukla 7 yaş sonrası) yapılmasını öneriyoruz. Ayrıca sünnet işlemini çocuğun duyumsamasını istemediğimiz için, sünneti ameliyathanede genel anestezi altında uyguluyoruz. Böylece çocuğun korkuları en aza indirgenmiş oluyor. Ameliyat sırasında penis de ayrıca uyuşturulduğundan, sünnet sonrası ağrı en aza indirgenmiş oluyor.
Sünnet işlemi sırasında kendiliğinden eriyen materyaller kullanıldığından, genellikle sünnet sonrasında hekime tekrar gelme zorunluluğu yoktur.